Bazen bir fotoğraf, binlerce kelimenin anlatamayacağı kadar derin bir hikaye anlatır. Bugün karşılaştığım bu kare de tam olarak böyle. İlk bakışta birbiriyle tamamen alakasız iki dünyanın çarpışmasına tanık oluyoruz: Bir yanda inşaatın o ham, bitmemiş, tozlu gerçekliği; diğer yanda ise tarihin, inancın ve mimarinin en görkemli sembollerinden birinin zamana meydan okuyan sükuneti.
Görsel, bizi doğrudan bir mekanın kalbine, onun dönüşüm anına götürüyor.
Bu kare, sadece bir dekorasyon projesinin fotoğrafı değil. Bu, bir hayalin temelden nasıl yükseldiğinin, bir vizyonun daha ilk tuğla konulduğunda bile ne kadar belirgin olabileceğinin kanıtı. Burası bittiğinde, sıradan bir oda olmayacak; her gün ilham veren, maneviyatı hatırlatan ve duvarların ötesinde bir dünyaya bağlanan özel bir sığınak olacak.
BENZER BLOGLAR